Archive for the ‘Doğum günü ve özel günler’ Category

>Bugün ben "doğmuşum"

17 Ocak 2011

>

Herkese mutlu haftalarrr, efendim bugün üzüleyim mi sevineyim mi bilmiyorum, iki gün boyunca açık öğretim sınavlarına gömülmüş olan kafam, bugün doğum günü mesajları ile kendine geldi. Eh kayınvalde olma moduna da girince, birde 43 yaş eklenince hani sevinçle üzüntü arası bişey oluyor insan be:) Neyse, Allah sağlıklı huzurlu yaşlanmalar nasip etsin de, yıllar varsın geçsin. Yanlız bu sanal alem de pek vefalıymış hani:) Maşallah doğum günümü kylamayan firma kalmadı. Digitürk, Turcell,Antoloji sitesi, Swatch, Lacoste, Nako, Bilyoner, Hepsiburada, vs vs…nerden biliyorlar, yani bir alış verişle seceremizimi okuyo bu vatandaşlar anlamadım ama olsıun olsun iyi oluyor, pek bir önemli şahsiyet oluyourz sayelerinde. 
Neyse bayanlar, şimdilik müsade, bu sınavların haricinde bir iki tema çalışmam var, o yüzden de azıcık sizlere gelemiyorum ama, yarın en geç sizdeyim. Yorumlarınzı sizleri özledimmmm…Sevgiyle sağlıcakla kalın.

>Mutlu Yıllar Dostlar…

31 Aralık 2010

>

Tüm Dost ve Arkadaşlarımın yeni yılını kutluyor, huzurun ve sağlığın önceliğinde en mutlu en güzel yılların sizlerle olmasını diliyorum. Yüreğiniz, sevgiden sevilmelerden yoksun kalmasın. Mutlu yıllar.

>İyi ki doğdun "hobibox"

23 Aralık 2010

>

Evet arkadaşlar, tam bir yıl önce bugün sizlere “gelincik” adıyla merhaba dedim. Fikr-i alem isimli siyasi ve düşünce blogumdan, hobi ve el sanatları başta olmak üzere, kadın, sağlık, yaşam gibi hayatımızın temel taşlarını oluşturan nice paylaşımlarımı ayırmak amacıyla, bloglarımı ayırmıştım. Bir kaç ay sonra, “com” sevdası yüzünden google amca bana “gelincik” adını vermeyince zorunlu olarak “hobicell.com” diye isim değişkiliğine gittim, ama ne yazık ki google amcanın halen devam eden bu “com” alanlarının açılmaması sorunu yüzünden bu sefer şimdiki adım olan “hobibox” adlı bloguma, diğerini içe aktararak devam etmiş oldum. 
İşte bu hayatın dikenli ve taşlı yollarından nice engelleri aşarak, google amcanın verdiği ve veremediği nimetler sayesinde halen aranızdayım. İnşallah nefes aldığım, ellerim ve aklım çalıştığı sürece de devam edecektir. 
Bir yıl için de tam 576 paylaşımla sizlere merhaba demişim, yani günde ortalama (yaklaşık) 2 konuyla bilgisayarlarınıza, evlerinize, gönüllerinize misafir olmuşum. Bir çok dostluk ve arkadaşlıklara yelken açmışız, şu anda duraklamalara ve aksiliklere rağmen 416 izleyicim var. Bu da demek oluyor ki, her gün en az bir kişi beni izlemeye almış. Ve şu anda da, günlük sayfa ziyaretlerim 1.300 ila 2.000 arasında dır. yani saatte ortalama 130 sayfa ziyaretim oluyor, buda 1 dakikaya ortalama 3 sayfa düşüyor demektir:) (ne kadar hesapçı bloggerım)  Arama motorlarında konu başlıklarım ve etiketlerim ilk 3 veya ilk beşteyim. Yoğunluğa göre bu daha ileri yada daha geri oynayabiliyor. Hemen hemen her kesime her yaşa, hitap ederek “herkesin bir hobisi var” sloganıyla yolumuza devam ediyoruz. Bu benim için, bana göre bir başarıdır. Hatta öyleki, ilk blog açtığım dönemde ( yaklaşık iki yıl) önce, resim eklemeyi, bağlantı vemeyi, konu paylaşmayı bile bilmezken, bunları öğrenmek için büyük bir azimle kapı kapı dolaşırken şu anda kendi sayfa tasarımlarımı yapmakla beraber, bu hizmetimi sizlere de sunuyorum. Özellikle bu bölüm benim için vazgeçilmez oldu. Kabiliyet ve istek olduktan sonra insanın yapamayacağı şey yoktur tezini kendimde kanıtlamış ve bir kez daha görmüş oldum.
Zaman zaman, sizleri ihmal ettiğim ve gelemediğim günler oldu, oluyor da, ama inanın bu gönül hep sizlerle,. Biraz; adalı, cımlı-cimli, yağlı ballı sözlerden hoşlanmadığım, “körler sağırlar biribirini ağırlar” muhabbetine sıcak bakmadığım, samimi olmayan, hafif gösteriş kokan, karşılık beklemeye endeksli hediye uğruna, kul köle olan, blog ve yorumlardan kaçtığım içinde beni mesafeli bulan, bu yüzden uzak kalan bloglar olduğunun farkındayım. Ama işini samimyetle yapan, kalitesinden ödün vermeyen, sadelikten ve mütevazilikten yana olan herkesin de peşindeyim, tıpkı onlarında bana olan vefası gibi. Efenim, bı istatiksi bilgiler ve yoruma açık görüşlerimden sonra, iyi ki burdayım, ve iyi ki varsınız diyerek şimdilik müsade istiyor, daha nice nice yıl dönümlerinde birlikte olalım diyorum. 
Sevgiler, saygılar
Afet Ergü Şaşmaz

>Nişanımızı da yaptık geldik…

21 Aralık 2010

>

Merhaba arkadaşlar, uzun bir aranın ardından sonunda buradayım. Kızımın söz gecesinden sonra nişanımızın yakın olmasından dolayı, bu süre içersinde sizlerden uzak kaldım, ve bu aradan sonra tekrar bir başka tatlı telaşımızla açılışı yapmak istedim. Bu yoğun günler ve koşuşturmaca dan sonra geçtiğimiz hafta pazar günü nişanımızı gerçekleşitridik. Çok güzel çok anlamlı ve bir okadar eğlenceli bir gece oldu. Nişanı evde aileler arasında yapılmasını isteyen gençlerin bu istekleri doğrultusunda hummalı günler yaşandı, çarşı, alış veriş, nişan sepetleri hazırlığı, nişan bohçaları, evde ki ikramlar, kıyafetler derken o gün geldiğinde heyecanımız ikiye katlandı.
Damat tarafının hazırladığı nişan sandığı, ve bohçalarıyle birlikte diğer hediyeler teslim alınırken, bizim tarafımızdan hazırlanan nişan sepetleri ve bohçaları giderken teslim edildi.  Herşeyi en ince detayına kadar düşünülmüş ve alınmış, hani tabri caizse gelen bohça ve sandığın içinde yok yok, karşlığında kız tarafı olarak ta laik olacak şekilde bizlerdeelimizden geldiğince hazırlamaya çalıştık. 
Bizden gidenler ve hazırladığımız çok cici lavanta keslerini resimlemeye zaman ve imkan olmadı ama bizde kalan ve damat tarafından gelen ciciler hediyeler, sandık ve bohçalar en kısa zamanda sizlerle buluşturcam. Şimdilik stüdyoda ki fotoğrafları paylaşarak bu sabırsızlığıma son vermek istedim. Daha sonra bizlerin ve bahsettiğim hediyelerin fotoğrafları da görücüye çıkacaktır. Ama ben daha fazla bekleyemedim ve dünya güzeli prensesimle “oğlum” dediğim sevgili müstakbel damadımın birbirinden güzel pozlarıyla sizleri başbaşa bırakırken;
Bir kaç teşekkür dileklerim olucak. Öncelikle İstanbul dan, sevgili dostum, fedakar arkadaşım Ayşen’nin (benhurum) kızım için hazırladığı ve lavanta keselerini dağıttığımız “nişan sepeti” ve “nişan ” yastığı”  için buradan kendisine çok teşekkür ediyorum. O marifetli ellerinin değidiği bu şirin hediyeleri ve düşünceli jesti gercekten bizim için çok anlamlıydı.
Ve yine sevgili Örgücü Nine nin, yine kızım için ördüğü ve yolladığı, pamuk ellerinden pamuk gibi “gelin şalı” için de kendisine çokk ama çok teşekkür ediyorum. Çok zarif ve güzel bir örnekle bütünleşen bu şalın da bizim için her zaman değeri bir başka olucaktır. (hediyelerimi kendi resimlerimle daha sonra sizlerle paylaşıcam)
Ayrıca, söz gecemizi paylaştığım yazıdan sonra içten dilek ve temennilerle beni yanlız bırakmayan, tebriklerini ve kutlamalarını esirgemeyen tüm dost ve arkadaşalarıma da çok teşekkür ediyorum. Bu teşekkürler le kalmayıp en kısa zamanda ziyaretlerinize gelicem.
Şimdilik hoşçakalın diyor, selam ve sevgilerimi yolluyorum.

>Şık ve zarif düğün pastalarından bir demet

22 Kasım 2010

>


Nedir bu düğünler pastalar merakı bilmem ki, ama konumu işimiz aşımız bu oldu, hani insan görünce bakmadan da geçemiyor bu güzelliklere. Pastayla işi olanlara bir kaç tasarım paylaşayım dedim.

>Başak-Buğday temalı düğün manzaraları

21 Kasım 2010

>

Bizim ülkemiz de yeni yeni tutulsa da bu tarz sunumlar, Avrupalılar bu işin piiri olmuş. Bir kompoziyon  ve konsept üzerine dayalı düğün temaları daha sıcak daha samimi ve bütünlük için de oluyor. O ana ,o kişilere özgü oluyor herşey. Çarşıdan alınma, hepsi aynı tornadan çıkmış hazır keseler hazır örtülerle donatmıyorlar. Hem emek harcanarak daha zevkli daha anlamlı oluyor hem de sadece kendilerine ait olduğu için eşi benzeri olmuyor. E tabi sade, aile ve eş dostla toplasan elli kişiye düğün yaptıkları için harcanan zaman, emek ve masraf ta koymuyordur. Bu başak-buğdaylı düğün temasını beğendim. Daha nişanımız bile olmadı ama şimdiden düğün moduna girdik bile.

>Bu "tavuk" bildiğiniz tavuk değil (kesekağıdı ve sürpriiiiz)

21 Kasım 2010

>

Bu tavuk gerçekten bildiğiniz tavuk değil, şimdi aşağıdaki resme bakın ve sürprizi görün! Doğum günlerin de çocuklarınıza harika bir sürpriz ve eğlence, eminim onlara çok güzel bir anı olacaktır. 
Nasıl fikir? Bir de şu resme bakın, hediyeleriniz mısır paketinde sunmak güzel değilmi, tam mısır konseptiyle düzenlenmiş bir parti size.
Bu parti sahibi burada…