Archive for the ‘BLOG DÜNYASINDAN’ Category

>TTNET’e henüz böyle bir karar gitmemiş arkadaşlar

01 Mart 2011

>

Arkadaşlar, TTNET hukuk birimiyle yaptığım görüşmede, ellerine henüz böyle bir mahkeme kararının geçmediğini söylediler. Olsaydı mutlaka bilgilerinin olacağından bahsettiler. 

Yarın Diyarbakır Adliyesi, 5. Asliye Ceza Mahkemesi ile görüşücem, yada digitürk hukuk servisinden bunu öğrenmeye çalışıcam, en azından bu yasaklı sağlayıcalrın hangi hizmetleri kapsadığını bilirsek, sanırım daha verimli sonuç alırız. Çünkü kimse net bişey söylemiyor, kurumlar topu birbirine atıyor, o yüzden işin kaynağına gitmek lazım. Yani pes etmek yok, yola devam…
Ben biraz umutluyum, çünkü şikayetçi olan taraf yani “digitürk”  sanıyorum “süperonline” üzerinden yayın yapan “blogspot” sahibini şikayet etmiş, bu yüzden, internet sağlayıcısı sadece “süperonline” olan hizmetlerin “blogspot” adresleri engellenmiş olabilir. Bu benim fikrim ama bana kalırsa, ttnet gibi kullanıcısı çok olan, ve google gibi geniş bir portföye sahip olan bu hizmeti engellemeyi göze alıcaklarını sanmıyorum. Bir başka taraf  ise, madem karar süperonline ulaşmış, diğer sağlayıcalara da aynı anda ulşamsı gerekmez mi, oysa, bir kaç günden beri bu uygulama, süperonline tarafından gercekleşiyor. Yani çok karamsar olmayalım diyorum, yine de olur da bir yasak gelirse ben yine çok uzun süreceğini sanmıyorum, ama yine tedbiri elden bırakmamak lazım, blogları dışa aktarıp, şablonların yedeğini almayı unutmayalım. Ve bir önceki yazımı da mutlaka okuyun. WordPresse geçiş için kolaylık sağlanan bir yolu anlattım.

>Hotmail kullanlar, "wordpress bloga geçebiliyor" Ayrıca "İletişim Daire Başk." ile görüştüm, yeni haberler var. Bunu okuyun ve paylaşın lütfen.

01 Mart 2011

>

Arkadaşlar ne yazık ki, üzücü bir durumla karşı karşıyayız. Bir çok haber ve paylaşım üzerine “blogların” kapanacağı yününde ortalık kaynamış durumda, ne oluyor nolucak diye “Bilgi Teknolojileri ve İletişim kurumu” na bağla, inetrnet bilişim hizmetlerini aradım, bu bölümden sorumlu Osman Bey ile görüşme yaptım, henüz mahkeme kararının ellerine geçmediğini, gün çinde internet sayfasından basın açıklaması yapılacağını bildirdi. Ancak ilerleyen konuşmada, böyle bir şeyin doğru olduğunu, ancak içeriğin ne olduğunu tam olarak, mahkeme kararının ellerine resmi olarak geçmesinden sonra kendisinin de bilgi sahibi olacağını söyledi. Ama siz yinede , başka bir sisteme geçin yada yedeklerinizi alın diye de tedibr amaçlı tavsiyede bulundu, bu geçici bir durum olabilir dedi. Benim isyanım ve kendisine talebim şu oldu;
“insanlar, kanunları çiğnemiş olabilirle, yanlış yapabilirler, telif haklarını yada benzeri kanunları ihlal etmiş olabilirler. Peki neden sadece, kanunu ihlal eden değilde, herkes birden cezalandırılıyor. Böyle bir kararı kim neye göre kendinde hak bularak veriyor, eğer bir blog sahibi, yayınlaması gerekn şifreli bir maçı, ihlal edip yayınladıysa, neden o kişi  cezalandırlıp yaptırım uygulanmıyor da,  bu ceza herkese ödetiliyor. Bunca insanın emeği, hakkı ve paylaşımı var. Nasıl bunlar, bazı güçler tarafından, bir şikayet ile anında mahkeme kararı çıkartılıp budaklanıyor.” dedim ve aldığım cevap şu olu,
“kesinliklle sizinle aynı fikirdeyim, ancak, bizim mercimizi aşan bir uygulama ancak mahkeme karardır. Burada ki, usül, böyle”
Yani anlıycanız arkadaşlar, digitürk şikayet ediyor ve mahkeme kararı çıkartıyor. Bunca iller davalar aylarca bürokrasiye takılıp sürünürken, nasıl oluyor da bu işler bu kadar çabuk dönüyor, şahsen benim başım dönüyor. Burada başka bir konu ise, mahkeme kararının usulü, yani bu iş bireye inip uğraşmak yerine yolu toptan kapatıyorlar.
Bunca insan şimdi ne yapacak, google bizim için nasıl ne kadar mücadele verir bilmiyorum, ama umarım hakkın adalaetin artık işlemediği, yada tek taraflı işlediği bir zamanda, sesimizi duyan olur, aklın yolu bir diyen olur.
Bir çok dayanışma ve tepki içerisine girdik bile, bunun yanında başka alternatifler aranıyor, bloglar başka yerlere taşınıyor, yedekler alınıyor vs vs…
Benim size bahsedeceğim konu blog olarak, wordpresse geçmek isteyenlere kolaylık olabailecek bir durum. Malum blogspottan sonra en yaygın sistem wordpress, ancak bu maşaketli bir durum. Blogspot gibi hazır kurulumlu, açık kaynak bir sistem değil, bir çok illemden sonra kurulum yapılıyor, dosyalar halinde pc indirirlip bir kaç işlem yapılıyor. Ayrıca tema şablon değişikliği gibi durumlar, burada biraz daha uğraştırıcı, ama ne yapalım, deneme yanılma ile evel Allah herşeyi öğreniriz, öğrendikçe paylaşır, aktarırız, bilenler bilmeyenlere sesini duyurur, yine birlik oluruz.
Bildiğimiz gibi, herkesin hemen hemen mail adresi “hotmail” yada iki tanesinden biri “hotmail” şimdi, Microsoft, WordPressle anlaşma yapmış ve kendi ürün hizmetlerinde bulunan “alan” yani “space” kısımlarını bloga çevirmiş. Hotmail kullanıcıları hatırlarlarsa bu ürünün hizmeti olan “alan/space” kısmı vardır, yani bir çeşit, windovs Liveın “blog” hali idi. Bana gelen mail ile, bu “alan”ların artık wordpress bloga dönüşeceği idi. Bunun için de son tarih 16 Mart belirlemişler. Bana yolladıkları link ile, hemen iki dakikada blogum oluştu bile. Ama ben daha önce kısa da olsa “alan” kısmını kullanmıştım, hiç kullanmayanlar, ve bu Windovs Live ın, “alan/space” kısmını, wordpressle blog açmak için, yapılması gerekenleri adım adım resimleyip anlattım. Yani bu işlemle sadece “wordpresten heap alım” gerekli adımları izleyip hazır blogunuz oluyor. Öyle tek tek dosya indirip kurmak yok.
Şimdi ilk olarak;

Resim üzerine tıklayıp büyük haline bakın 

Hotmail hesabımıza giriş yaparak, bildiğimiz gelen kutusu sayfasını açalım, orada en üstte görülen “windovs Live” kısmına mausu götürüsek aşağı doğru seçenekler çıkıyor. Orada en allta, “tüm hizmetler” kısmına girin. Aşağıda ki gibi bir sayfa açılacak.

Burada, bir çok hizmetler anlatılıyor. Siz “alanlar” yazan yeri seçin ve aşağıda açılan sayfaya yönlenin.
Bu çıkan sayafada siz hatırlatma  yapılıyor ve, zamanınızın daraldığını, “space” nızın yükseltmeniz gerektiğini vurhuluyor ve bunun için sizi yönlediriyor. Resimleri mutlaka tıklayarak büyük hallerinden bakın.
İşte şimdi wordpress e başlamanın zamanı, az önceki sayfadan sonra karşınıza bu sayfa açılıyor. Burada ki işaretli yere girmeniz gerekiyor.
Size gerekli bilgileri okuduktan sonra, “devam” butonuna basıyorsunuz.
Daha önceden bir şekilde, worpress hesabı alanlar burdan giriş yaparak profil oluşturabilirler, ama yeni açacak olanlar, bir sonraki sayfaya geçebilmeniz için, almak istediğiniz kullanıcı adı veya şifre yazın, hesabı olmayanlar giriş olmayacak ama istediğimiz sayfaya gelmek için bunu yapın.
İşte karşımıza çıkan bu sayfa bizi uyarıyori üzgünüz falan diyor ama siz üzülmey,n ve yola devam edin, nasıl ediceksiniz, “kayıt ol” tuşuna basarak tabi…
Bu sayfada istediğiniz bilgleri girin, “wordpress” yazan yerde diğer secenekler var ama, onlar yıllık ücretli (17 $) siz şu anda kullandığınız blog adını başında “htttp” olmadan yazın, ama küçük bir uyarı biraz elinizi çabuk tutun, aynı blog adını alamayabilirisiniz:( Gerekli alanları doldurduktan sonra aşağıda kaydet diyorsunuz. Daha sonra şifre oluşturma işeminden sonra, mail adresinize gelen “aktivasyon” linkine tıkladıktan sonra işlem bitiyor.
İşte hepsi bu kadar, blogunuz oluştu. İster hotmailiniz den girin, ister, sayfanızı sık kullananlara ekleyin. Worpress blog sayfanız üst kısmında, blogger “nevbarı” gibi yer var, oradan şimdiki “kumanda paneli” tarzı bir yere geliyorsunuz. Bundan sonrası biraz karışık, artık deneme yanılma öğrenicez, bende ilk kez açıyorum. Öğrendikçe paylaşıcam, anlatıcam. Artık “blogger” gibi izleyicisi, samimyeti ortamı olurmu bilemem, açıkçası ben kuşkuluyum, ama emeklerin ziyan olmaması adına, en azından, birbrimizden kopmamak adına bu bilgiyi paylşamak aktarmak istedim. Sormak isteyen, anlamamış olup yapamayanlar bana yada başka arkadaşlara da sorabilirler. 
Bu arada küçük bir dipnot: Görüştüğüm kşi Osman Bey, belki bu kararın sadece “süperonline” hzimetlerine olabilir diyor. Bekleyip göreceğiz bakalım.
Şimdilik bu kadar, bu paylaşım için baya bir uğraştım, siz okuyun paylaşın, aktarın, soracaklarınız olursa ben gelip bakıcam, hepinize sevgiler selamlar.

>Bloglarını açamayanların dikkatine (superonline engeli var)

28 Şubat 2011

>

Arkadaşlar bu aralar hekesten aynı şikayeti alıyorum. Mailler çoğalınca burdan cevaplama gereği duydum.  Açamayan bu paylaşamı da okuyamıycak ama en azından RSS den abone olanlar, bu bilgiden de haberi olur. Bir kaç gündür çoğunluk yada azınlık bloguna giremiyor yada yayın yapamıyormuş. Bunun nedeni, internet hizmeti sağlayıcınız, yani TTNET ise sorun yok, ama SÜPERONLİNE yada TURKCEL  VINN  internet sağlayıcıları blogspot uzantılı adresleri açmıyor, sanırım Türktelekomla teknik bir sorun yaşıyorlar, bant hizmeti değişmiş olduğunu duydum, isterseniz DNS ayarlarınızı değiştirin, yada “ktunnel” gibi proxy sitelerinden giriş yapmayı deneyin. Yada beklemekten başka çaresi yok. Başka bir gelişme olduğu takdirde yine yayınlıycam. Bu arada tavsiyem, bu tür hizmetler için, fiyatı yada hangi sebep olursa, telekomdan şaşmayın, evet aksilikleri oluyor ama, sonuçta diğerlerinde önce geçtiği yer burası. Şimdi sık sık bu sorunlar yaşandığı için, şu  DNS ayarlarını değiştirme işini bilmeniz de yada uygulamanızda yarar var, bunu da bir çok kişi soruyor, ama şu an azıcık uf oldum, çok fazla detaya giremiycem, bu konuda sizi sevgili “Anne Kaz” a yönlendiricem. Kendisinin bu anlamda bir çok paylaşımı ve bilgisi var, bu ayarların nasıl değiştirildiğini çok güzel anlatmış. Bu yazıyı okuyarak takip edebilir ve sorununuzu halledebilrisiniz.

Kişisel olarak bilgisayarlarınız da dns değiştirip, başkasının girip sizin giremediiğiniz sitelere giremek için anlatımı burada .. 

 http://www.annekaz.com/2010/06/dns-nasl-degistirilir.html

Yok, benim site uçmuş sunucudan IP değiştireceğim diyorsanız  bu konuda burada

 
 http://www.annekaz.com/2010/12/blogger-icin-yeni-ip.html 
 

>"Derya Baykal" da bloglanmış, haberiniz ola !

04 Şubat 2011

>

Dün Saba Tümerin programında görünce şaşırdım, yani blog açmasına şaşırdım, işlerden fırsat bulupta bakamamıştım, ama şimdi verdiği adrese baktım, hakikaten açmış, çok ta iyi etmiş. Programın kaldırılmasına üzülmüştüm, aslında içeriği çok karışıktı, seyrederken başım dönüyor, hızına yetişemiyordum ama çok şeyde öğreniyorduk. Üzüldüğüm haketmediği şekilde yayına son verilmesi idi, ama eminin meyve veren ağaç her yerde kök salar (aha bunuda ben uydurdum ama uydu da hani)
http://deryabaykalblog.blogspot.com/

Adresi bu, izlemeye aldım bile, ama sayfa çok sade ve klasik şablonlardan , napsak bir temamı hazırlasak:)

>Yeni tema yeni tasarım

29 Ocak 2011

>

Bu hasatalık ve kara kışla uğraşırken bendeniz hasta diye köşe yastığı olmadım tabii ki, daha doğrusu olamıyorum. Elim dursa zihnim durmuyor. Bekleyen temalar ve sorular varken, o şöylemi olsun bu böylemi olsun diye bir bakmışım iki arada bir derede, sevgili “Hayatımın Renkleri” inin tasarımı bitmiş bile. Bildiğiniz gibi kendisi profosyonel bir fotoğraf sanatçısı ve özellikle özel günlerde dış mekan çekimleri, ve bu çekimlerin sunulduğu profosyonel sitesiyle birlikte (Burcu Çalışkan)  kendisini hayata bakışını anlatan bloguyla da bizimle birlikte. Küçük dokunuşlarla sadeliğin ve ferahlığın ağırlığında, gözü yormayan bir tasarımla blogunu yenilendik. Kendisi beğendi, içinde sindi, e doalayısıyla benim de içime sindi. Güle güle kullansın diyelim ve yolumuza devam edelim.Bakalım sizlerin fikirleri ne, sabırsızlıkla bekliyorum güzel  düşüncelerinizi.
Bu arada geçmiş olsun dileklerinizi ve endişelrinizi dile getiren yorumları okuyunca mutlu oldum, hepiniz iyi ki varsınız. Sizlerinde tema,  sayfa, tasrımla ilgili soru ve talepleriniz varsa hiç çekinmeden kapımı çalabilirisiniz. 
Güzel bir gece dileyerek, sevgilerimi yolluyorum…

>ACI HABERİMİZ VAR !!

18 Ocak 2011

>

Bugün güzel haberlerle gelemedim ne yazık ki…Sevgili arkadaşım Yıldızın acılı günü bugün. Annesini kaybetti dün, o yüzden bir süre aranızda olamayacak diye bir kaç kelime ile sayfasından duyurdum sizlere ama annesini kaybetmiş bir evlat olarak, bu acıyı yaşadığımdan bende ortak olmak istedim bu acısına. Allahtan rahmet, Yıldıza ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun, Nurlarla dolsun…
Bugün küçük bir olaya daha canım sıkıldı aslında, yine benim vefalı takipçilerimden Azeri asıllı arkadaşımız “mutfak dili” ne tatsız ve seviyesiz bir yorum yapılmış. Amaç neydi ne için çözemedim ama kırıcı olduğu belli idi. Art niyet olmasa da, niyet doğru işlememişti. Kendisine benimde moralini düzeltecek yorumum oldu, ama onu buradan da yayınlamak istedim, çoğunluğun olduğu yerde ki ithafen yazılar, demoralize olan ruh haline bir nebze olsun iyi gelir. İnsanın kendisie yanlız hissetmediğini anlatır…
Bu arada dün doğum günüm için gelen çok sayıda tebrik ve kutlamaları aldım, hepinize çok teşekkür ediyorum. Sizler de iyiki varsınız. Ama dün bu üzücü haberden sonra yorumları yayınlamayı uygun görmedim, en kısa zamanda sizlere geri dönüp teşekkürlerimi bizzat ileticem. Tekrar affınıza sığınarak yanımda olduğunuz için çok teşekkür ediyorum.
Mutfak Diline yazdığım yorum, ve bu yazı nezdinde ki genel düşüncelerim;
“Ablası önce şunu bil, herkes hatalarıyla yanlışlarıyla doğrularıyla insandır. Kaldı ki, bir dili yanlış kullanmak hata değil, adı üstünde sadce “yanlış kullanmaktır” İmla kurallarını ihlal etmek, hangi “hatalar” kapsamına giriyorsa o arkadaş bunu da dile getirsin, yıkıcı değilde yapıcı bir eleştriyle insanlara yaklaşmayı denesin, o zaman belki asıl kendi yaptığının “hata” olduğunun farkına varır.
Böyle sert ve aşağılayıcı tenkitler, sadece kişinin kişiliğini ele verir, doğruyu göstermez, doğrudan sayılmaz. Ben senin kadar mütevazi olamıycam yani hiçte “nazik” bir tavır değil bu uslup. Bak ne güzel bir yere geldik, “ÜSLUP” yani kurallardan önce insanın kendisine yol edinmesi gereken bir çizgidir bu. Önce onu öğreneceksin sonra tenkid edeceksin. Özellikle “sms” ve “msn” diline rağbet eden gençlikte maalesef bu yok.
Ayrıca bende, nedense bizim dilimze acemi olupta yarım yamalak ta olsa Türkçe konuşmaya çalışanlara bilakis sempati duyuyorum, bu eminim çoğumuzda var. Daha bizden geliyor bana, daha samimi önemli olan da bu zaten, yemeğin tarifi değil, tarifin ve tarif edenin içtenliği. Bir çok poğaça tarifi bakıyorum, hemen hemen birbirinin aynısı olmasına rağmen, daha samimi daha net daha benden olan kelimeler beni daha çok çekiyor. Bu yüzden takma kafana.
Soruna gelince, açık öğretim sınavlarım vardı evet, ben lise son sınıf terktim, evlenince (çok lazımmış gibi:) kaldı, şimdi içimde kalan, ve yapamzssam gözüm arkada kalıcak dediğim “öğretmenliğe” baş koydum, bunun için ne gerekiyorsa yapıcam, yaşım başım hiç önemli değil, yeterki hedefime ulaşayım. Yani zararın neresinden dönülürse kardır diyorum ve bunu da herkese tavsiye ediyorum. Kemal Sunal 45 yaşında avukatlık cübbesi giydi, ben niye öğretmen olmayayım…
Şimdilik bu kadar canım, o güzel canını üzme diyerek sevgilerimi yollayaram:)

>Bugün "maydonoz" dayım

12 Ocak 2011

>

Sevgili cimcimeblog un önderliğini yaptığı “maydonoz bloglar topluluğunda” bugün bende yerimi almışım. Kendi blogumu görünce çok sevindim. Sağolsun banada yer vermiş ve tanıtmış, böylelikle “hobisi olanların sitesi”nin daha çok kişiye hitap edeceğini umuyorum. Zaten kısa bir süre sonra değişik bir yapılanma ile karşınızda olucam, onun alt yapısı ile uğraşıyorum, tamamlanınca sizlerin desteği ve katılımı ile çok işlevsel bir site olacağına inanıyorum. Bu güzel yayın ve duyuru için tekrar teşekkürümü belirterek, hobisi olan herkese sevgileimi yolluyorum.

>Mandalina ve Portakallı Lezzettler Etkinliği

06 Ocak 2011

>

Herkese selamlar, epeydir sevgili arkadaşım Yıldız ın ev sahipliğini yaptığı etkinliği duyurmak istiyordum ama ancak zaman bulabildim, daha doğrusu etkinliğe yakışır şekilde ikramımı hazırlayıp onunla birlikte paylaşmak için bu gecikme oldu ama bu aralar sürekli dışarda olduğum için, bir türlü fırsat olmadı. Bunu kendisi bilsede burdan da belirtmek istedim. Neyse ki daha günümüz var ama ben yinede bilmeyenler duymanlar için tekrar hatırlatmak istedim. Mandalinalı ve portakallı Lezzetler etkinliğine ikramınızla birlikte misafir olmak istiyorsanız adresiniz burası. Tam kış mevsiminin sevilen meyveleri eşliğinde hazırlanan bu lezzet şölenine bakmanızı tavsiye ederim.

>"Mutlu Tasarıma" Mutlu tema:)

25 Aralık 2010

>

Herkese selamlar, son günlerin yoğunluğun dan gerek sitenin içeriğinden gerekse tasarımlarım dan uzak kalmıştım, ancak  “iki arada bir derde” dediğimiz anımda sevgili Senem hanımın epeydir beklediği sayfasını tasarladım, kendisinin tam istediği yönde çalışma yaptım, tarzı ve yaptıklarıyla büyük uyum içinde olduğunu belirtmesi, düşüncemi doğruladı. Senem hanım ın, marifetli ellerinden çıkan eserler sayfasının görselliği ile bütünleşiyor. Ben çok severek çalıştım ve ilk kez herşeyin bir kerede yapıldığı bir çalışma oldu, yaptım beğendi uyguladım, hepsi bu kadar. Sanırım zevklerin ortak olması bunun en güzel yolu. Sizlerin de talebi ve sormak istedikleri olursa ben buradayım.Sevgiyle kalın dostlar.

>"Bir demlik sohbet tadında" yeni tema

20 Kasım 2010

>

(Şablonumda ki teknik hatalar yüzünden, bu yayını silmek zorunda kalmıştım. Arşivimde ki yeri için tekrar yayınlamam gerekiyordu. Yaklaşık 25 adet yorumum da silinmiş oldu, bunu için yorum sahiplerine özrümü sunuyorum)

Merhabalar. Bugüne yeni bitridiğim tema ile başlamak istiyorum. Sevgili “birdemliksohbet” in yeni tasarımı ile karşınızdayım. Sevil ile uyumlu ve kollektif çalışmamızın sonucu böyle bir sayfa çıktı ortaya. Kendisi sade ferah bir tasarım isteyince, böyle bir görsellikte karara vardık. İnşallah daha nice dostluk ve paylaşımlarda buluşur yeni tasarımıyla. Sizlerinde soru ve talepleriniz olursa yorum yada mail adresime yazabilirisiniz.